• Boğaziçi Sohbetleri - Prof. Dr. Fahameddin Başer
Boğaziçi Sohbetleri - Prof. Dr. Fahameddin Başer

Boğaziçi sohbetlerinin varlığı 1970'li yıllara kadar uzanır. Türkiye'mizin açısından o yılları hatırlayanlar bileceklerdir, o zaman dilimi bu günleri sıkıntılı ortamından daha iyi değil, hatta daha kötü sosyo-kültürel şartlar içindeydi. Zira sadece sosyal yapının temel unsuru olan kültürel değerler değil, ona alt yapı oluşturan ülkenin iktisadi yapısı da çatırdıyordu. İşte öylesi bir zeminde önderliğini Boğaziçi Yayınevinin kurucuları ve özellikle de rahmetli hocamız Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu'nun yaptığı, önce 5-10 kişilik küçük sohbet meclisleri olarak başlayan ama kısa sürede katılımların sayısının artmasıyla dar mekanlara sığmayan toplantıları daha geniş salonlara almak mecburiyeti ile karşılaştığımız günleri unutmak mümkün değildir.

Bu sohbetlerde Türkiye'mizin meseleleri, o günlerde pek ismi konmamış olsa da, beyin fırtınası tarzında konuşulur, bilahare konuşmalar özetler halinde Boğaziçi Dergisinde yayınlanırdı. Bir adım sonrasında, rahmetli Aydın Bolak beyin simitli sohbetlerinde şekillenmiş olmasını hatırlamamak ise vefasızlık olur.. Nihayet aile fertlerinin de katılımının sağlandığı akşam yemeği sonrası sohbetler gündeme gelecekti.. Bu sohbetlerde hem kültürel değerlerimizden kopuk kimliklerin içinde bulunulan ortama döktükleri ateş değerlendirilir, hem de ülkemizin geleceği ile ilgili yapılması gerekecek adımların atılması için fikir teatisinde bulunulurdu. Temeldeki gerçek bu münevverler topluluğunun üzerine düşen görevi gelecek nesillere aktarmak üzere neler yapılabileceğinin belirlenmesi idi. Bu düşüncenin varlığı, gerektiğinde daha geniş çaplı toplantılara da öncülük yapacaktır. Ki bunların biri, günümüzde yine gündeme taşınmış olan "Başkanlık Sistemi" ile ilgili olan Ankara toplantısıdır. Zamanın akışı Boğaziçi Sohbetlerinin duraksamasına sebep olacaktı. Vaktaki 2014 yılında Kültür Konseyi, belli sayıda dinleyiciyi bir araya getirerek bir toplantı mekanına sahip olsun. Böylece Kültür Konseyimiz, Ocak 2015'den itibaren sohbetlerin, 15 günde bir yeniden başlamasına karar verecekti.. Hem de bir geleneğe, İstanbul'un bozalı kış gecelerine atıfta bulunacak olan Boza ikramıyla..

Fakat bir nokta sanki eksik kalıyordu. Evet dinleyicilerimiz, değerli konuşmacılar fikir teatisinde bulunuyorlar ve bunu kısa başlıklar halinde web sitemizde kamuoyu ile paylaşıyorduk ama yine de dinleyenler dışında kalıcılığı tartışmaya açıktı. Bu nokta, üyelerimizden Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu'nun haklı ikazını gerektirdi. Bu toplantı metinlerini, yazılı hale getirerek kalıcı olmasını düşünmez miydik!.. Doğru söze ne denebilirdi... Ve böylece ilk adımı atmağa karar verdik.


Kültür Konseyi