• SÖZCÜ 'KASTAMONU İVME KAZANACAK'
  • SÖZCÜ 'KASTAMONU İVME KAZANACAK'
  • SÖZCÜ 'KASTAMONU İVME KAZANACAK'
SÖZCÜ 'KASTAMONU İVME KAZANACAK'

 

16 Nisan 2018 Pazartesi

“KASTAMONU İVME KAZANACAK”

 

Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş, Kastamonu’nun gözde şehirlerden bir tanesi olduğunu ifade ederek, “40 civarında temsilcimizin kurmuş olduğu Türk Kültür Konseyi kuruluşunun hemen akabinde ilk hedef olarak düşündüğü şehirlerden bir tanesi Kastamonu idi. Kastamonu ziyaret edildi. Kastamonu’da bir takım faaliyetlerin yapılması düşünüldü” dedi.
13 Nisan 2018 Cuma 12:28

Kültür Başkenti Olmak

         Kastamonu şehrimiz, bir geleneğin devamı mahiyetinde "2018 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti" hüviyetini iktisap etmeden geçen yıl, yani 2017 yılında, Kastamonulu fikir insanlarıyla yapılan sohbetler arasında Kastamonu'da bir sempozyum yapılması düşüncesi ve hatta mutabakat üzerine ön çalışmalara başlanması, 2018 yılında bir tecelli olarak gerçekleşme şansına sahip oldu. Şehrin "Kültür Başkenti" olduğunun duyulduğu ilk günlerde, Aralık 2017 ayında, görüşmeler yapmak üzere Kültür Konseyi'nden bir heyetle Kastamonu ziyaret edildi. Sayın Vali, Belediye Başkanı, Kastamonu Üniversitesi Rektörü ile ilim ve fikir insanlarıyla görüşmeler yapıldı. 2013 yılının Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir'deki çalışmalardaki tecrübelerimizden hareketle ilgililerle Kültür Başkenti hüviyetini değerlendirecek projeler üzerinde fikir teatisinde bulunuldu. Bahsi geçenlerden biri "Anadolu'nun Fethinden Millî Mücadele'ye Sosyo-Kültürel Yapısı ile Kastamonu" başlığı altındaki bir sempozyum teklifimizdi.. Bugün bu programın tahakkuku için buradayız. Ve böyle bir toplantının Kastamonulular için olduğu kadar genel kültür hayatımıza önemli bir katkısı olacağına da inanmaktayız.

         Bu vesile ile Türk Dünyası Kültür Başkenti uygulamasının ikinci dönüşüm ayağında Kastamonu'nun düşünülmesinin, doğrusu bir değer bilirlik olduğu kanaatinde olduğumuzu belirtmek isteriz. Şüphesiz “neden Kastamonu” diye bu soru akla gelecektir. Zira Türkiye Cumhuriyeti coğrafyasında pek çok ilimizin bu vasfa sahip olabilecek bir tarihi geçmişle yoğrulduğu ise ayrı bir gerçektir. Buna rağmen Kastamonu, sanki bu şansa en fazla sahip olması gereken şehirlerimizin arasında özel bir konumdadır. Evet, Antik Çağlardan beri Kastamonu ve yöresi önemli yerleşim bölgelerinden biri olmuştur amma bir vasfı, Türklük Dünyasına dünden günümüze bütün unsurlarıyla kucak açan maddî yapısını öne çıkararak bunu da tescil ettirmiştir. Ayrıca maddî özelliklerini manevî pek çok değerle bütünleştirirken de Şeyh Şaban-ı Velî gibi bir zirveyle de bunu kemâle ulaştıran bir şansı yakalamıştır Kastamonu...Bu yüzden de Türk Dünyası Kültür Başkenti olma hüviyetine en fazla sahiplenmesi gerekecek şehirlerimiz arasında özel bir yere sahip olma hakkına  ulaşmıştır..

         Böylesi bir vasfa sahip olan kimliğe hizmet etmekse kaçınılmaz bir şekilde münevverlerimizin tabii bir görevi olmalıydı, olmalıdır. Kültür hayatımızın önemli isimleri tarafından8 yıl önce kurulan bir Sivil Toplum Kuruluşu olan Kültür Konseyi mensupları da böyle bir göreve talep olmaktan kaçınamazdı. Üstelik Kastamonu'nun özel bir yeri olduğunu da söylemeliyiz. Bugüne kadar 81 ilimizin yarısını, bazılarınıilçelerine varıncaya kadar ve bu arada defalarca ziyaret ettiğimizi dile getirirken ilklerden birinin Kastamonu’ya olduğunu  belirtmek isterim. Nedendir bilinmez başarılı olmamıştı o adımımız. Sonra geçen yıl Kastamonulu bir akademisyen hanım efendi hocamız, -ismini bilâhare söyleyeceğim-, Güney Doğu şehirlerimizin birinde bir toplantı sonrasında "Hocam Kastamonu'yu bu gibi kültürel faaliyetlerinizden neden göz ardı ediyorsunuz" sualiyle başlayan bir müşterek çalışmaya vesile olacaktı. Tevafuken bu ön çalışma, 2018 yılında Kastamonu’nun T.D.K Başkenti oluşu ile kucaklaşacaktı.. Öyle ki geçen yılın Aralık ayında Kastamonu'ya yaptığımız ziyaretle, yetkililere arz ettiğimiz ve ön çalışmaları yapılmış olan bir hayal gerçekleşme imkânına ulaşacaktı.

 

Başlığı “Anadolu’nun Fethin’den”ibaresi taşıyarak bugün itibariyle kamuoyunun dikkatlerine sunulacak sempozyumda, tabiatıyla vazgeçilmesi mümkün olmayan Antik Çağlardan günümüze uzanan çizgide sosyo-kültürel olarak Kastamonu'nun pek çok veçhesini dile getirmek doğru olandı ve ilim, fikir adamlarımızdan da bu istirhamda bulunuldu. Bugün aramızda bulunan değerli ilim insanlarına teşekkür borçlu olduğumuzu ve bu akademisyenlerin araştırmalarıyla bizim nesillerin çok önüne geçeceklerine ve bunu burada da tescil ederek Türkiye'miz geleceğinde "fikri hür, irfanı hür” dimağların yetişmesinde önderlik edeceklerine inandığımı dile getirmek istiyorum. Bu sempozyumun gerçekleşmesinde ilk adımın atılmasında, sonrasında ve her kademede çırpınarak çaba gösterenProf. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu’nave ayrıca çalışmalara katkı veren bütün hizmet erbabına, ayrıca böyle bir toplantının yapılmasına imkân vermeleri yanında misafirperverlikleri dolayısıyla başta sn. Kastamonu Valimiz olmak üzere bütün Kastamonu'lulara şükranlarımı ifade etmek istiyorum.                         

 

Kazım BOLAT